Eskişehir’deki aktar Koray Özkılıç, son zamanlarda sosyal medyanın etkisiyle popülaritesi hızla artan matcha çayına olan ilgiyi değerlendirdi. Bu içecek, öğütülmüş yeşil çay yapraklarından üretiliyor ve Uzakdoğu kültüründe önemli bir yere sahip. Geleneksel yeşil çaydan farklı olarak, güçlü antioksidan özellikleri ile dikkat çeken matcha, bağışıklık sistemini güçlendirip metabolizmayı hızlandırarak sağlık açısından faydalı bir içecek olarak öne çıkıyor. Birçok ünlü kahve zinciri de menülerine matcha bazlı içecekler ve tatlılar ekleyerek bu trendin bir parçası haline geldi.
Özkılıç, Eskişehir’de ilgi gören ve klasik kahveye alternatif olarak tüketilen matcha çayı hakkında bilgi vererek, sosyal medyanın katkısıyla bu içeceğin hızla yaygınlaştığını belirtiyor. “Matcha çayı, aslında Paraguay kökenli bir içecek. Bizim siyah çay içmemiz gibi, onların da matcha çayı içtiklerini söyleyebilirim. Termosa çay koyma alışkanlığına sahipler; bu açıdan matcha, siyah çaydan daha sağlıklı bir alternatif. Şu an hem evde hem de kafelerde sıkça tercih ediliyor. Genellikle, kahvenin yerini almakta; fakat kafein oranı açısından da düşük olduğunu söylemek mümkün değil. Günde 3-4 fincan kahve yerine 1-2 fincan matcha içildiğinde daha az kafein alındığı kesin” diyor.
Bunun yanı sıra, matcha çayının sağlıklı beslenme açısından da rağbet gördüğünü belirten Özkılıç, “Özellikle sağlıklı beslenmeye özen gösterenler, sporcular ve diyet uygulayan kişiler bu çayı sıkça tercih ediyor. İçeriğindeki yüksek antioksidan oranı sayesinde vücuttaki yağ ve ödemin atılmasına yardımcı olmaktadır. Ayrıca, sakinleştirici ve dinlendirici etkisi de mevcut. Kan şekerini dengeleyerek gizli şekeri kontrol altında tutma konusunda da faydalı. Bu özellikleri nedeniyle popülaritesi artmakta. Ancak önerim; günde 2-3 bardakla sınırlı kalmak en sağlıklısı” ifadelerini kullanıyor.