Ramazan döneminde reflü sorunu yaşayan bireylerin, mide asidini artırmayan ve reflü belirtilerini tetiklemeyen bir beslenme düzenine ihtiyacı olduğunu belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Orhan Kocaman, “Uzun süre aç kalındığında, iftarda hızlı ve büyük porsiyonlarla yemek yemek midenin aşırı dolmasına yol açar. Bu, mide basıncını artırarak asidin yemek borusuna sıçramasına sebep olabilir. Yavaş yemek yemek, lokmaları iyi çiğnemek ve midenin aşırı dolmasını önlemek, reflü belirtilerinin oluşumunu engelleyebilir ya da şiddetini azaltabilir” dedi.
Medical Park Bahçelievler Hastanesi’nde görev yapan Prof. Dr. Kocaman, Ramazan ayında reflü hastalarının nasıl beslenmesi gerektiği konusunda önemli bilgiler paylaştı.
**”İftar sonrası sütlü tatlılar tercih edilmeli”**
Ramazan ayında reflü sorunları yaşayanların, mide asidini artırmayan ve reflüyü tetiklemeyen bir diyet uygulamaları gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Kocaman, “Oruç sırasında mide uzun süre boş kalır; bu nedenle iftar ve sahurda yapılacak yanlış seçimler reflü belirtilerini artırabilir. İftarda, ılık su ve hurma ile oruç açıldıktan sonra az yağlı bir çorba içmek sindirim sistemini hazırlayacaktır. Domates, portakal suyu ve gazlı içecekler gibi asidi artıran besinlerden kaçınılmalıdır. Tatlı olarak şerbetli yerine sütlü tatlılar ya da meyveler tercih edilmelidir. Reflü riskini arttırabilecek kızartma ve aşırı yağlı gıdalardan kaçınmak önemlidir” diye konuştu.
**”Çay tüketimi dengeli olmalı”**
Kültürel alışkanlıklar arasında önemli bir yere sahip olan çayın Ramazan’da ölçülü olarak tüketilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kocaman, “Mide asidini artırabilen kahveden uzak durulmalıdır. Bitki çayları tercih edilebilir. Sahurda, kompleks karbonhidratlar tüketilmesi önerilir. Tam tahıllı ekmekler ve yulaf gibi besinler, mideyi uzun süre tok tutma özellikleri nedeniyle tercih edilmelidir. Zengin protein kaynakları olan haşlanmış yumurta, az yağlı peynir ve yoğurt gibi gıdalar da yenilmelidir” ifadelerini kullandı.
**”Ağır hamur işleri mideye yük bindirebilir”**
Ramazan boyunca yapılan bazı beslenme hatalarının mide yanması, ekşime, geğirme ve göğüs ağrısı gibi semptomları artırabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Kocaman, özellikle uzun süre aç kalındığı için iftarda hızla büyük porsiyonlar tüketmenin midenin aşırı dolmasına neden olduğunu belirtti. Mide basıncının artması, asidin yemek borusuna kaçmasına sebep olabilir. Yavaş yemeye, lokmaları iyi çiğnemeye ve aşırı dolumdan kaçınmaya özen gösterilmesi gerektiğini vurguladı. Kızartmalar ve ağır hamur işleri midenin boşalmasını geciktirerek reflü riskini artırabilirken, hafif pişirme yöntemleriyle hazırlanan yiyecekler seçenekler arasında yer almalıdır. Sahuru atlamak, mideyi uzun süre boş bırakır ve bu da asit üretimini artırır; gazlı içecekler ve asitli içecekler reflüyü tetikler.
**”Çorba sonrası 10-15 dakika beklenmeli”**
Ramazan’da açlık sonrası iftarda dikkat edilmesi gereken şeyleri aktaran Prof. Dr. Demirel, “Uzun süre aç kalan bir mide, iftarda yapılan yanlış beslenme alışkanlıkları nedeniyle ciddi bir yük altına girebilir. Bu nedenle, iftarda dengeli ve aşamalı bir şekilde beslenmek gerekir. Oruç hafif ve besleyici gıdalarla açılmalı; çorba içildikten sonra 10-15 dakika beklenerek ana yemeğe geçilmelidir. Ana yemekten sonra 30-45 dakika bekleyerek tatlı veya meyve yemek, sindirimi destekler. İftar sonrası bol su içmek de sindirime yardımcı olur” şeklinde konuştu.
**”Sahurdan sonra yatılmamalı”**
Sahurdan hemen sonra yatmanın reflü problemlerini arttırabileceğini ifade eden Prof. Dr. Kocaman, “Yemekten sonra mide asidi aktif hale gelir ve yatar pozisyona geçmek asidin yemek borusuna geçişini kolaylaştırır, bu da reflü belirtilerini artırır. Yemek sonrası dik pozisyonda kalmak en az 30-60 dakika, reflü riskini azaltır. Hareket etmek, örneğin kısa bir yürüyüş yapmak sindirimi kolaylaştırır. Yatarken baş bölgesini yukarıda tutmak, asidin kaçışını önler” dedi.