Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahisi alanında uzmanlaşmış Prof. Dr. Orhan Şen, bazı hekimlerin hastalarını dinlemeden reçete yazmalarının sorunlara yol açabileceğini vurguladı. “Hastalar bazen hastalıklarını ifade etmede zorlanabiliyor ve bu durumda yanlış tetkiklerin uygulanması söz konusu olabiliyor” şeklinde uyarıda bulundu.
Hastaların dinlenmeden tanı konulması veya tedavi sürecinin başlatılması yanlış sonuçlara neden olabiliyor.
“Radyolojik incelemelerle desteklenmiş hasta hikayeleri gereklidir”
Prof. Dr. Orhan Şen, İhlas Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Genellikle ilk olarak radyolojik bulgulara odaklanıyoruz. Radyolojik tanılar üzerinden hastaların hikayesini incelemeden tanı koymak hatalı sonuçlara yol açabiliyor. Bu durumların önüne geçebilmek için hasta muayenesine başlamadan önce dikkatlice dinlemek ve sorgulamak önem arz ediyor. Hastanın hikayesi, radyolojik muayeneleri destekliyorsa tanı koyma oranı artar” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
“Yanlış tanı, hastaların yanlış yönlendirilmesine neden olabilir”
Prof. Dr. Orhan Şen, yanlış tanının yanıltıcı sonuçlar doğurabileceğinin altını çizerek, “Hastaların şikayetlerini dikkatlice dinlemeliyiz. Hikayelerini derinlemesine almak önemli. Doğru tetkikler istenerek, hastalar için en doğru tanıyı elde etmek mümkün olur. Yanlış bilinen doğrular arasında tanı hataları, hastaya yanıltıcı sonuçlar verebilir” dedi.