Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde Enoki Mantarı Üretimi Üzerine Araştırmalar Başlatıldı

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) bünyesinde enoki mantarı yetiştiriciliği üzerine deneme çalışmaları gerçekleştiriliyor. Bu mantar türü, özellikle Uzakdoğu ülkeleri olan Çin, Japonya ve Kore’de yaygın olarak bulunmanın yanı sıra, Avrupa ve Kuzey Amerika’da da yetiştirilmektedir. Türkiye’de doğada yer almasına rağmen, ticari anlamda üretimi henüz yaygınlaşmamış olan enoki mantarıyla ilgili yapılan araştırmalar gün yüzüne çıkıyor. Potansiyel sağlık faydaları nedeniyle kültür mantarları arasında yüksek bir talep görmekte olan enoki mantarı, triterpenoidler, polisakkaritler gibi biyoaktif bileşenleri barındırarak antioksidan ve antienflamatuar özellikler sunuyor. Bu sebeplerle, gıda sektöründe ve tıbbi alanda oldukça değerli kabul ediliyor. Ayrıca, organik ve sentetik bileşenleri parçalama becerileriyle biyoteknolojik çalışmalar açısından da dikkat çekiyor.

“Sürdürülebilir tarım için önemli”

Enoki mantarı, uzun ve ince beyaz saplarıyla gruplar halinde yetişiyor. Bu mantar, istiridye mantarı ve tıbbi ganoderma mantarı gibi parçalanmamış ölü dokularla beslenerek büyüyor. Tarımsal atıklardan beslenmesi, mantarın sürdürülebilir tarım ve sıfır atık açısından avantajını artırıyor. Tarım atıklarının mantar kompostunda kullanımı, çevre kirliliğini azaltmada da etkili bir çözüm sunmakta. Mantar yetiştirme ortamı yani substratlar, mantarların gelişimini etkileyen önemli unsurlar arasında yer alıyor. Temel makromolekülleri içeren bu substratlar, enoki mantarının lignoselülozik polimerleri ayrıştırma kapasitesinin yanı sıra, başarılı yetiştirme ve yüksek verim elde etme açısından da kritik öneme sahip. Doğru formülasyon ile zenginleştirilen substratlar, maliyet ve verimlilik açısından avantaj sağlamaktadır.

ESOGÜ Ziraat Fakültesi’nde yer alan mantarhanede farklı mantar türlerinin yetiştirilmesi üzerine çeşitli araştırmalar sürdürülüyor. Yapılan bir yüksek lisans tez çalışması kapsamında enoki mantarının en iyi verim ve kalitenin elde edilebileceği yetiştirme ortamları incelenmekte. Yetiştirme süreci, tohumluk misal alınması, pamuk, talaş, kepek ve gıda atıkları gibi materyaller kullanılarak çeşitli substrat formülasyonları oluşturulması ile başlıyor. Sterilize edilen substratlara daha sonra misel ekleniyor. 20-25 gün süren kuluçka ve sonrasında 7-8 derece sıcaklıkta 8-10 gün bekletilen mantarlar, ardından üretim odasına aktarılıyor. Hasat dönemi ise yaklaşık üç hafta sürebiliyor ve 200-250 gram verim elde ediliyor.

“Bölgesel atıkların değerlendirilmesi hedefleniyor”

ESOGÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Nuray Çömlekçioğlu, kültür mantarlarının besin kaynaklarının odun ve selüloz olduğunu vurgulayarak, çeşitli bitkisel atıkların en uygun kombinasyonlarını oluşturmak amacıyla çalışmalar yürüttüklerini belirtti. Çömlekçioğlu, bölgesel atıkları kullanarak ekonomik üretim yapılmasının yanı sıra, en yüksek verim ve kalitenin sağlanacağı ortamların tespit edilmesinin hedeflendiğini ifade etti. ESOGÜ Ziraat Fakültesi Mantarhanesi, 2021 yılında atılan bu adımlarla birlikte, dört yılda bir araştırma projeleri ve yüksek lisans tezi çalışmaları yapmayı amaçlamaktadır. Mantarhanede, tıbbi ve kültür mantarlarının farklı yetiştirme ortamlarının kalite ve verim üzerindeki etkileri araştırılmaya devam ediyor.

Yorum yapın