AXA Türkiye’nin CEO’su Yavuz Ölken, yapay zeka ve derin öğrenme teknolojilerinin sigorta sektöründe sağladığı avantajlara vurgu yaptı ve “Poliçe incelemelerinden ajans verimliliğine kadar önemli fırsatlar sunuyor” ifadesini kullandı. AXA Türkiye, 5 Şubat tarihinde Orta Anadolu Bölgesi’nde acenteleri ve iş ortaklarını bir araya getirerek “2025 Acente Buluşmaları” etkinliklerine başlamış oldu. Bu etkinlikte, sigorta sektörünün güncel durumu ve geleceği üzerine bilgiler sunarak Yavuz Ölken, yapay zekanın getireceği yeniliklerin sektörde yeni fırsat kapıları açacağına değindi. 2025’in sigorta dinamiklerinin 2024’ten farklı olacağını belirten Ölken, hedeflerini şu şekilde tanımadı:
“Enflasyon kaynaklı doğal bir büyüme bekliyoruz ama Türkiye olarak 2025’te özellikle prim hacmini yüzde 47-50 seviyelerine ulaştırmayı umuyoruz. Bu hedeflerimize ulaşmada yeni ürünlerimiz ve çapraz satış stratejilerimiz büyük bir önem taşıyacak. Siber sigorta ve yeşil prim konuları üzerine eğilimimiz oldukça yüksek. Hibrit ve elektrikli araçlar için özel sigorta ürünlerimizi de geliştiriyoruz. Tarım sektörü, büyüme planımızda önemli bir alan; burada büyük fırsatlar görüyoruz. Ayrıca geleneksel konut, otomobil ve iş yeri sigortalarında da ciddi potansiyeller mevcut. Burada odaklanmak istediğimiz şey, tüm müşteri segmentlerine uygun teminat seçenekleri sunabilmek.”
Yavuz Ölken, müşteri memnuniyeti ve ihtiyaçlarının takip edilmesinin önemini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti: “Müşteri beklentileri sürekli değişiyor. Farklı jenerasyonların kişiselleştirilmiş ihtiyaçları var. Bu değişimlere uyum sağlamak için müşteriyi dikkatle dinlemeliyiz. Özellikle sağlık, konut ve kasko sigortalarında anlık geri bildirimlerin bizim için değeri oldukça yüksek. Şu ana kadar 170 binden fazla geri bildirim aldık ve müşteri memnuniyeti puanımız 5 üzerinden 4,5. Güzel bir sonuç, fakat bunu daha da yukarı taşımalıyız. Müşterilerimizle daha empatik bir iletişim kurmamız gereken alanlar var, özellikle sağlık ve kasko sigortasında önemli beklentiler mevcut. Müşteri tavsiye skoru açısından AXA, sektördeki ortalamaların oldukça üzerinde. Ancak bu yeterli değil çünkü müşteri acentelerimiz aracılığıyla bizimle bağlantıya geçiyor, bu nedenle acentelerin hizmet kalitesi kritik. Acentelerin memnuniyet seviyemiz ise 4,65.”
Yapay zekanın sigorta alanındaki etkilerini de değerlendiren Yavuz Ölken, bu teknoloji ile hasar yönetiminde sağlanan avantajlara değindi: “Sigorta sektöründe yapay zeka kullanımı oldukça büyük bir öneme sahip. Hasar yönetiminde yapay zeka, sahtekarlık tespitinde büyük fayda sağlıyor. Ayrıca, günlük operasyonel süreçlerimizi optimize eden robotlar ve yapay zeka çözümleri verimliliğimizin artmasında etkilidir. Özellikle sağlık sigortasında hasar ve maliyet yönetiminde önemli adımlar attık. Yapay zeka maliyet yönetiminde en önemli unsurlardan biri haline geldi. Çalışanların iş süreçlerini sadeleştirmek açısından yapay zekanın etkisi büyük. Müşterilere poliçe analizi ve acente verimliliği gibi konularda sunulan fırsatları değerlendirmemiz elzem.”
İklim değişikliği, biyoçeşitlilik kaybı ve jeopolitik tehditlerin sektöre etkisi üzerine de konuşan Yavuz Ölken, bu konuları üç ana başlıkta özetledi: “Birincisi, farkındalık yaratmak. Sorumluluğumuz yalnızca sigorta ürünleri sunmakla bitmiyor. Bu nedenle, toplumu bu riskler hakkında bilgilendirmeyi ve bireysel ile kurumsal düzeyde alınabilecek önlemleri anlatmayı hedefliyoruz. İkincisi, yeni riskler için çözümler geliştirmek; bu alan, tarım sigortaları ve parametrik sigortalar gibi yenilikçi ürünlerin geliştirilmesini gerektiriyor. Üçüncü olarak, kurum olarak bu zorluklara hazırlığımızı değerlendirmek; bu, güçlü bir sermaye yapısını, finansal esnekliği ve hızlı hasar ödemesini gerektiriyor. AXA Grubu, bu alanlarda önemli yatırımlar yapmaktadır ve dünya genelinde güçlü bir marka olmanın yanı sıra finansal yeterliliğiyle de öne çıkmaktadır.”