Zonguldak’ı Karadeniz Ereğli ilçesinde, ilkokul sonrası demir ustası olarak mesleğe adım atan 69 yaşındaki İsmail Oktay, 55 yıldır demir ocağında kazma, balta ve kürek gibi aletler üreterek geçimini sürdürmektedir. Teknolojinin hızlı evrimi ve bu mesleğe olan ilginin azalmasına rağmen, Oktay, tek başına bu mesleği yaşatmaya çalıştığını dile getirerek çırak yetiştirme konusunda endişelerini ifade etti.
İsmail Oktay, 12 yaşında bir demirci atölyesinde çırak olarak meslek hayatına ilk adımı attı. O zamandan beri demir ocağında çalışarak, şekil verme işlerini tokmak kullanarak yapmayı öğrendi. Tarım makineleri sayesinde gelen değişimle birlikte demircilik mesleğinin de büyük bir evrim geçirdiğine dikkat çeken Oktay, nostaljik bir bakış açısıyla o günleri şöyle değerlendiriyor: “Daha önce saban demirleri yapıyorduk. Pulluklar öküzler tarafından çekilir, daha sonra nadas yapılarak ekim yapılırdı. Fakat günümüzde makineler hakim, ilkel tarım yok denecek kadar azalmış durumda. Bu nedenle mesleğimiz de tükenme tehlikesiyle karşı karşıya. Şu an Ereğli’de işini düzgün sürdüren tek demirci benim.”
Mesleğe başladığı dönemlerde usta demircilerin çıraklara kaynak makinesi vermekte temkinli davrandığını belirten Oktay, bu sürecin ardından metallerle ilgili bilgi edinmelerinin gerekliliğine vurgu yaptı. “O günlerde ben 11-12 yaşlarındaydım, önce yüksek ateşte metallerle tanıştım. Ustalar bana iki yıl boyunca kaynak makinesi vermedi. Bana şu öğüt verildi: ‘Önce metali tanımalısın.’ Öncelikle sarı, tutya, bakır, çinko gibi malzemeleri öğrenmek zorundaydık. Benim için bu işlem iki seneyi aldı. Bir yılın sonunda kaynak makinesini almayı başardım ve çalışmalarıma bu şekilde devam ettim,” diye aktardı.
Demircilik mesleğinin, Oktay’ın yaşamında çok önemli bir yer kapladığını belirten Oktay, askeri görevini gerçekleştirirken bile mesleğine devam ettiğini kaydetti. “Askerde olduğum dönemlerde bile demir dövmeye girişiyordum. Mevzi kazma çapalarının tamiratını yapıyordum. Bugüne kadar demir dövme işinden hiç ayrılmadım. Askerde bile bu yeteneğimi kullanmaya devam ettim,” dedi.
Genç neslin fabrikaları tercih etmesi nedeniyle el emeğine olan ilginin azaldığını belirten Oktay, “Köylerde insan sayısı azaldı. Gençler artık tarım yapmıyor ve fabrikaların kapılarını aralıyor. Demir ocağında basit bir parça demir alıyorsun ve onu şekillendirmek için büyük bir çaba harcıyorsun. Ancak bunlar zaman ve emek isteyen işler. En önemlisi de bu tür işlerde çalışmak istemeyen bir kitle var,” ifadelerini kullandı.
Yine de, Oktay, demircilik mesleğinin sona ermemesi için çırak yetiştirmeye istekli olduğunu belirtti. “Meslek olmaktan çıkmasın diye, kim gelirse gelsin, hiçbir ücret talep etmiyorum. Hobi olarak bile öğretebiliriz. Yeter ki bu meslek yaşatılabilsin. Ancak gelmek isteyen yok. En büyük korkum, bu mesleğin yok olması,” diye ekledi.
Oktay, yaşına rağmen mesleğini bırakmayı düşünmüyor. Sağlığı elverdiği sürece çalışmaya devam edeceğini belirtirken, “Demircilik benim için bir tutku. Bırakmayı düşünmüyorum. Gelenlerin işlerini yapmaya devam ediyorum. Şu anda bir kazmayı tamir etmekteyim. Hayatım boyunca bu işi sevdim ve sağlığım izin verdiği sürece devam edeceğim. Benden sonra ne olacağını ise sadece Allah bilir,” şeklinde konuştu.