Yaygın Anksiyete Bozukluğunun Depresyon Gelişimine Yol Açabileceği Uyarısı!

Acıbadem Eskişehir Hastanesi’nde görev yapan Psikiyatri Uzmanı Dr. Bahar Kaplan, anksiyetenin tedavi edilmediği takdirde depresyon gibi daha ciddi ruhsal sorunlara yol açabileceğini belirtti. Dr. Kaplan, doğru tedavi yöntemleri ve hastaların tedavi süreçlerine uyum göstermesiyle yaşam kalitesinin önemli ölçüde iyileşebileceğini vurguladı.

Kaygının normal bir duygu olduğunu ancak yaygın kaygı bozukluğunun yaşamı zorlaştıran bir sorun teşkil ettiğini ifade eden Dr. Kaplan, “Yaygın anksiyete bozukluğu tedavi edilmediği takdirde depresyon gibi ek rahatsızlıkların gelişmesine neden olabilir” diyerek bu durumun ciddiyetine dikkat çekti.

Kaygının hayatta gerekli bir duygu olduğunun altını çizen Kaplan, bu duygunun sorunlara karşı önlem alınmasına veya tehlike anlarında çözümler geliştirilmesine yardımcı olduğunu belirtti. Ancak yaygın kaygı bozukluğunun, kişi tarafından açıklanamayan ve belirli bir olay ya da düşünceye bağlı olmayan, değişken seviyelerde kaygının yaşandığı bir psikolojik rahatsızlık olduğunu ifade etti.

Bu tür kaygının kontrolünün zor olduğunu ve bireyin yaşam kalitesini olumsuz etkilediğini belirten Dr. Kaplan, yaygın anksiyete bozukluğunun kişinin günlük yaşamı, sosyal ilişkileri ve aktivite düzenlerini olumsuz yönde etkileyebileceğini söyledi. Hastalar çoğu zaman belirsiz bir kaygı hissi içinde, dikkatlerini toplamakta ve öğrenme yetilerini sürdürmekte güçlük yaşayabilirler.

Yaygın anksiyete bozukluğunun başlangıç yaşının genellikle çocukluk ve gençlik dönemi olduğunu belirten Dr. Kaplan, bu durumun belirtileri arasında huzursuzluk, kaslarda gerginlik, uykusuzluk ve yerinde duramama gibi fiziksel belirtilerin de yer alabildiğini kaydetti. Ayrıca, tansiyon yükselmesi, çarpıntı, ağız kuruluğu, terleme, karın krampları gibi bedensel semptomların da ortaya çıkabileceğini dile getirdi.

Kaplan, hastaların bedensel belirtiler sebebiyle psikiyatri dışında diğer tıbbi branşlardan da yardım isteyebileceğini, yaygın anksiyete bozukluğunun tedavi edilmediğinde diğer psikiyatrik hastalıkların gelişisinin muhtemel olduğuna dikkat çekti. Erken müdahalenin önemini vurgulayan Dr. Kaplan, tedavi süreçlerinin medikal yöntemler, eğitim ve psikoterapi ile yönetilebileceğini söyledi. Uygun tedavi ve bu süreçlere uyum gösterilmesi durumunda yaşam kalitesinin arttırılabileceğine dikkat çekti.

Yorum yapın