Uyku Apnesinin Ciddi Sağlık Sorunlarına Yol Açtığı Uyarısı: Dr. Ayşegül Daldal Açıkladı

Nöroloji uzmanı Dr. Ayşegül Daldal, uyku apnesi sendromunun ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğini ifade ederek, “Gündüz yaşanan yorgunlukların nedeni uyku apnesi olabilir” şeklinde uyarıda bulundu. BHT CLINIC İstanbul Tema Hastanesi’nden Dr. Daldal, bu sendromun uyku sırasında solunumun geçici ve düzensiz olarak durmasıyla meydana geldiğini belirtti. Aynı zamanda, şiddetli horlama ile özdeşleştiğini, uyku kalitesinde belirgin düşüşe neden olduğunu ve gündüz aşırı uyku hali ile yorgunluk yarattığını vurguladı. Apnenin, 10 saniye ya da daha uzun süren hava akışının durmasıyla tanımlandığını dile getiren Dr. Daldal, bu rahatsızlığın hayati risk taşıdığının altını çizdi.

Horlama durumunun hafife alınmaması gerektiğini vurgulayan uzman, Obstrüktif Uyku Apne Sendromu (OSAS) ile ilgili olarak her dört kişiden birinin bu rahatsızlığa yakalanma riski taşıdığını belirtti. Özellikle yaş ve erkek cinsiyetinin öne çıkan risk faktörleri arasında olduğunu kaydetti. Dr. Daldal, erkeklerin bu hastalığı kadınlardan iki kat daha fazla yaşadığını ve menopoz sonrası kadınlarda da sıklıkla görüldüğünü ifade etti. Obezite, genetik yatkınlık, burun tıkanıklığı, sigara kullanımı ve gebelik gibi etmenlerin de hastalığın gelişimine katkıda bulunduğunu belirtti. Bu risk unsurlarına sahip bireylerin dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı.

Gece uyku sırasında nefes durmasının, dikkat edilmesi gereken bir durum olduğunu söyleyen Dr. Daldal, bu sendromun en belirgin belirtilerinin arasında şiddetli horlama, uyku anında nefes durması, boğulma hissi veya hava açlığı hissi ile uyanma, uyku bölünmeleri ve gündüz aşırı yorgunluğun yer aldığını ifade etti. Dr. Daldal, OSAS’ın ilerlemesi durumunda kilo alımı, unutkanlık, depresyon, dikkat eksikliği, cinsel işlev bozuklukları, sabah baş ağrısı, ağız kuruluğu gibi ek şikayetlerin de ortaya çıkabileceğine dikkati çekti. Bu belirtileri yaşayanların mutlaka bir uzmana danışması gerektiğine vurgu yaptı.

Tedavi edilmediğinde uyku apnesinin yüksek tansiyon, inme, kalp rahatsızlıkları ve depresyon gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini hatırlatan Dr. Daldal, hastalığın tanısında polisomnografi testinin en güvenilir yöntem olduğunu, Apne-Hipopne İndeksi (AHI) ile hastalığın şiddetinin değerlendirildiğini belirtti. Tedavi seçenekleri hakkında da bilgi veren Dr. Daldal; kilo verme, sigarayı bırakma, alkol alımını azaltma ve yan pozisyonda yatmanın hastalığın hafif formlarında etkili olabileceğini açıkladı. AHI değeri 15’in üstünde olan veya 5’in üzerinde olup hipertansiyon, inme, aşırı uykululuk gibi sorunları bulunan hastalar için CPAP tedavisinin birinci tercih olduğunu belirten Dr. Daldal, bu yöntemin doğru kullanıldığında yüzde 100 etkililiği olduğunu vurguladı. CPAP cihazının düzenli kullanımının, hastaların rahatsızlıklarının azaldığını ve kardiyovasküler hastalık riskinin ortadan kalktığını ifade ederek, burun tıkanıklığı tedavisi, hasta eğitimi ve nemlendirici gibi ek faktörlerin tedavi sürecinin başarısını artırdığını ekledi.

Yorum yapın