Türk cam sektörü, yerli üretimin korunması ve ithalat üzerindeki haksız rekabetin engellenmesi için destekleyici önlemlerin artırılmasını istiyor. Bu önlemlerin Dahilde İşleme Rejimi (DİR) ile yapılan ithalatı da kapsaması gerektiği vurgulanıyor.
Cam sektörünün temsilcileri, Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB) tarafından düzenlenen toplantıda bir araya geldi. Toplantıya ÇCSİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tansu Kumru ve Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya’nın yanı sıra kamu ve sektör temsilcileri de katıldı. Yapılan değerlendirmelerde; sektörün durumu, karşılaşılan zorluklar, fırsatlar, öneriler ve gelecek hedefleri masaya yatırıldı.
Tansu Kumru, Türk cam sektörünün 90 yıllık tarihinde 170’ten fazla ülkeye ihracat gerçekleştirdiğini ve %79 yerli katma değer oranıyla cari açığın azaltılmasında etkili olduğuna dikkat çekti. 2024 yılının zorlu geçeceğini ön gören Kumru, “Bu yıl, operasyonel verimlilik ve katma değerli ürünlere odaklanarak hem yerelde hem de globalde hizmet sunmaya devam edeceğiz. 2024 yılı hem büyük fırsatlar hem de önemli riskler barındırıyor. Orta Doğu’daki değişim ve inşaat sektörüne yönelik artan talep, cam alanında birçok fırsat sunuyor. Ancak, ABD’nin Asya ülkelerine karşı korumacılık politikaları, Türkiye’nin ABD pazarındaki büyümesini teşvik etse de, bu durum rekabet avantajını yitirmemek için dikkat edilmesi gereken büyük bir tehlike oluşturuyor” dedi.
“Korumacılık önlemlerinin artırılması ve DİR’i kapsaması gerekiyor” diyen Kumru, uluslararası rekabette üstünlük sağlamak için Ticaret Bakanlığı ile iş birliği içinde çalıştıklarını belirtti. Uygulanan korumacılık tedbirlerinin yanı sıra, anti-damping önlemleri ve hızlı sonuç alımını sağlayacak ilave vergilerin getirilmesi gerektiği, özellikle de cam ev eşyası, düzcam ve işlenmiş cam alanında bu tedbirlerin hayati önem taşıdığı vurgulandı. Mevcut DİR uygulamasının, beyaz eşya camı ve cam elyafı üreten yerel firmaları olumsuz etkilediği ifade edildi.
Kumru, “ÇCSİB olarak, cam sektörünün ihracat hedeflerine ulaşabilmesi için yerli üretimin desteklenmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu amaçla, TurkishGlass markası altında ihracatı artırma ve sektörü koruma amacıyla çalışmalara devam edeceğiz” dedi.
Artan üretim kapasitesinin hem iç pazar hem de dış pazar için yetersiz kalmadığına dikkat çeken Kumru, enerjiyi verimli kullanmaya yönelik kaplamalı cam projeleriyle sıfır enerjili binalar için gerekli standartların oluşturulacağını aktardı. Türkiye’nin cam ev eşyası alanındaki güçlü markalarıyla dünya çapında önemli bir oyuncu olduğunu belirten Kumru, mevcut kapasitenin ülkenin cam ihtiyacını karşılamak için yeterli olduğunu dile getirdi.