Karaman’ın Kazımkarabekir ilçesinde yaşayan 40 yaşındaki Ramazan Dikmen, bir kaza sonucu yaşadığı engelin iletişim ve hareket kabiliyetinde yarattığı değişiklikler nedeniyle, çevresindekilerin onu alkollü sanmasının kendisini derinden üzdüğünü dile getirdi.
2003 yılında lise yıllarında motosiklet kazası geçiren Dikmen, kazadan sonra 3 ay süresince yoğun bakımda kaldı ve yaşadığı sağlık sorunları sonucunda yüzde 60 oranında engelli hale geldi. Toplumun kendisine olan tutumuyla ilgili düşüncelerini paylaşan Dikmen, engelli bireylerin yanlış anlaşılmaması gerektiğini vurguladı.
Uzun bir tedavi süreci geçirerek hastaneden çıkan Dikmen’in hayatı, 19 Mayıs etkinlikleri için hazırlık yaparken 17 Mayıs 2003 tarihinde yaşanan olayla köklü bir değişim yaşadı. Bir aracın önüne aniden kırması sonucu gerçekleşen kazada ciddi yaralanmalar yaşadığını anlatan Dikmen, bu süreçte uzun bir süre hastanede tedavi olmak zorunda kaldığını belirtti.
Kazanın ardından, ses tonu ve hareketlerinde meydana gelen farklılıkların sebebiyle insanların onu alkollü zannettiğine dikkat çeken Dikmen, bu durumun kendisi için son derece can sıkıcı olduğunu ifade etti. “Tanımadıkları için beni haksız yere yargılıyorlar. Konuşmamın tarzı yüzünden alkollü olduğumu düşünenler var. Ancak bir kazada başımdan geçenleri bilmeden yargılamaları yanıltıcı” şeklinde konuştu.
Dikmen, kazanın etkilerinin yanı sıra gençlere kask kullanma alışkanlığı kazandırmak istediğini de belirtti. “O gün kask takmakla hayatımda birçok şeyin farklı olabileceğine inanıyorum” diyen Dikmen, özellikle motosiklet sürücülerini dikkatli olmaları konusunda uyardı. Şu an bekar olan ve annesiyle yaşayan Dikmen, engelli maaşı aldığını ve babasından miras kalan tarım arazilerini işleyerek geçimini sağlamaya çalıştığını söyledi. Ailesinin ve arkadaşlarının desteğiyle yaşamını sürdüren Dikmen, engellilerin topluma daha fazla entegre edilmesi gerektiğini savundu.
Ramazan Dikmen, engelli bireylerin toplumda daha fazla anlayış ve destek görmelerinin önemini vurgulayarak, “İnsanlar engellilere karşı önyargılı olmaktan kaçınmalı. Önce tanıyıp anlamalarına fırsat vermeli, sonrasında değerlendirmelidirler. Kendi yaşadıklarımdan edindiğim derslerle, lütfen kimseyi tanımadan yargılamasın” diyerek bir çağrıda bulundu.