Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum, Perinatoloji Uzmanı Prof. Dr. Sibel Özler, Ocak ayının Rahim Ağzı Kanseri farkındalığına dikkat çekmek amacıyla özel bir çağrıda bulundu. Bu hastalık, Türkiye’deki kadınlar için beşinci en yaygın ölüm nedeni olurken, dünya genelinde de dördüncü sıradadır. Erken dönem teşhis edilen rahim ağzı kanseri, önlenebilir bir hastalık olma özelliği taşıyor. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı, Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezleri (KETEM) aracılığıyla HPV genotiplemesi ve rahim ağzındaki hücresel değişikliklerin tespiti için Pap Smear testlerini 30 ile 65 yaş arası kadınlara her beş yılda bir uygulamaktadır. 2006 yılında onaylanan HPV aşısı ise 9 ile 65 yaş arasındaki bireylere uygulanabiliyor. Kız çocuklarına 2 doz, kadınlara ise toplamda 3 doz aşı yapılmakta ve bu aşı, rahim ağzı hastalıklarına karşı yüzde 99,9 oranında koruma sağlamaktadır.
Prof. Dr. Özler, rahim ağzı kanserinin sadece kadınlarda görülmediğini vurgulayarak, bu hastalığın erkeklerde de vajina, anal kanser ve penis kanserine yol açabileceğini belirtti. Dolayısıyla, erkeklerin de aşılanması önemli bir gereklilik. Hem Türkiye’de hem de dünya genelinde aşılama programlarına erkekler dahil edilmiştir ve onlara da 3 doz aşı önerilmektedir. Özellikle, kadınlarda cinsel ilişki sonrası kanama gibi belirtilerin, başvuran hastalar arasında yaygın olduğunu ifade eden Özler, bu durumların doğrulanması için Pap Smear testinin yapılmasının önemine dikkat çekti.
Rahim ağzı kanserinin her 7 kadından 4’ünün, tedavi edilmediği takdirde bir yıl içinde hayatını kaybetmesine neden olduğunu belirten Prof. Dr. Özler, kadınların rutin sağlık kontrollerinin aksatılmaması gerektiğini vurguladı. İlk cinsel ilişkiden sonra yaklaşık 3 yıl içinde tarama ve Pap Smear testlerinin başlatılması önerilirken, 21 ile 65 yaş arası kadınların her beş yılda bir HPV ve Pap Smear testi yaptırmaları gerektiği, aksi takdirde ise her 3 yılda bir Pap Smear testinin yeterli olacağı ifade edildi.