Liv Hospital Gaziantep Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayça Bozoklar Nuh, rahim ağzı kanserinin kadınlar arasında yaygın olarak görülen bir kanser türü olduğunu vurguladı. “Erken teşhis ve düzenli tarama işlemleri sayesinde, bu hastalık büyük oranda önlenebilir ve tedavi edilebilir. HPV aşıları, bu virüsle bağlantılı kanser riskini önemli ölçüde düşürmektedir. Kadınların sağlık uzmanlarına başvurarak tarama testlerini yaptırmaları ve HPV aşısı hakkında bilgi edinmeleri oldukça önemlidir” şeklinde bilgi verdi.
Op. Dr. Nuh, ayrıca “Dünya genelinde kadınların sağlıklarına tehdit oluşturan en yaygın kanser türlerinden biri olan rahim ağzı kanseri, erken evrelerinde tespit edildiğinde tedavi oranı oldukça yüksektir. Bu nedenle, hastalığın erken teşhisi hayati önem taşımaktadır” dedi.
HPV virüsünün rahim ağzı kanseri ile olan ilişkisini açıklayan uzman doktor, “Bu kanser türünün büyük bir bölümü, Human Papillomavirus (HPV) adı verilen virüslerden kaynaklanmaktadır. HPV cinsel yolla bulaşan bir virüs olup, çoğu durumda belirti vermez. Ancak bazı HPV çeşitleri, rahim ağzında kanser öncesi değişimlere yol açabilir. Bu değişimler, kanser gelişim sürecinin başlangıcını oluşturabilmektedir. Genelde, HPV enfeksiyonları bağışıklık sistemi tarafından zamanla yok edilir. Ancak bazen enfeksiyon uzun bir süre devam ederse, hücresel değişiklikler kanserle sonuçlanabilir” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Özellikle erken dönemlerde belirtiler vermediğini belirten Dr. Nuh, bunun hastalığın tanınmasını zorlaştırdığını belirtti. Pelvik muayeneler, Pap Smear ve HPV testleri sayesinde, rahim ağzında kanser öncesine ait hücresel değişikliklerin erken aşamada tespit edilebileceğini ifade eden uzman, “Pap Smear testi, rahim ağzındaki hücreleri inceleyerek kanser öncesi lezyonları ortaya çıkarırken, HPV testi de rahim ağzı kanserine yol açabilecek virüsün varlığını saptar. Dünya Sağlık Örgütü, rahim ağzı kanserini ‘önlenebilir bir ölüm sebebi’ olarak tanımlamaktadır. Bu nedenle, DSÖ ve sağlık uzmanları düzenli tarama testlerinin uygulanmasını ve HPV enfeksiyonunun önlenmesi amacıyla aşılamaların teşvik edilmesini önermektedir. Ülkelerin sağlık politikalarına entegre edilen tarama programları, erken teşhisi kolaylaştırmaktadır” dedi.
HPV aşısının virüs kaynaklı enfeksiyonları önlemede etkili bir yol olduğunu kaydeden Dr. Nuh, “Bu aşı, özellikle kansere neden olabilecek HPV türlerine karşı koruma sunar ve genital siğil ile bazı baş-boyun kanserlerinin önlenmesine yardımcı olur. Genellikle aşı, ergenlik dönemindeki kız çocukları ve genç kadınlar için önerilmektedir, ancak erkekler için de aşılama uygulamaları artmaktadır. Aşının, virüsle ilk temas öncesinde uygulanması gerektiği için erken yaşlarda yaptırılması elzemdir. Ayrıca, HPV aşısını olan bireylerin de düzenli tarama testlerine devam etmeleri gerekmektedir çünkü aşı, tüm HPV türlerine karşı koruma sağlamaz” ifadelerini kullandı.
Kadınların sağlığını koruma adına düzenli tarama testlerine önem vermeleri gerektiğini belirten Dr. Nuh, “Serviks kanserinin önlenmesinde, erken evrelerde saptanan hücresel değişikliklere müdahale etmek en etkili yöntemdir. 21 yaşından itibaren her kadının düzenli olarak Pap Smear testi uygulaması, 30 yaş ve üzerindeki kadınların HPV testiyle yaptırması önerilmektedir. Tarama testlerinin sıklığı, yaş ve test sonuçlarına bağlı olarak hekiminiz tarafından belirlenebilir. Erken tanı ve düzenli tarama ile rahim ağzı kanseri önemli ölçüde önlenebilir ve tedavi edilebilir. HPV aşıları, bu virüse bağlı kanser riskini azaltır. Her kadının sağlık profesyonelleriyle iletişim kurarak hem tarama testlerini yaptırması hem de HPV aşısı hakkında bilgi edinmesi vital bir önem taşır. Unutmayın, erken teşhis hayat kurtarır” şeklinde uyardı.