Fenomen sosyal medya kişisi Oğuzhan Uğur, 6 Şubat 2023’te yaşanan iki büyük depremin ardından barajların hasar gördüğü yönünde yaptığı paylaşımlar sebebiyle yargı önüne çıktı. Uğur’un isteği üzerine, duruşmada konu ile ilgili açıklamalarda bulundu. “O anki psikolojik durumumla yanlış bir cevap verdim, keşke önceden ekibime danışsaydım,” şeklinde ifade kullandı. Mahkemeden, deprem sonrası yapılan yardımların etkilenip etkilenmediğini belirlemek adına Kahramanmaraş ve Hatay Afet Müdürlüğü’ne yazı yazılması kararı alındı.
Oğuzhan Uğur’un, ‘BaBala TV’ adlı sosyal medya platformundan, depremin hemen ertesi günü Kumçatı köyünde barajın su basması ve Antakya’daki Yarseli Barajı’nın çatlamasıyla ilgili paylaşımda bulunduğu bildirildi. Bu durum, bölgedeki vatandaşların kaygı ve panik yaşamasına yol açarak kurtarma çalışmaları üzerinde olumsuz etkiler yarattığı gerekçesiyle hukuki süreç başlatıldığı belirtildi. İstanbul 46. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Uğur’un yanı sıra ekip arkadaşları Kaan Kayacan ve Ercan Özdemir de katıldı.
Uğur savunmasında, “Eğer kasıtlı bir yanlış bilgi yayınlamak istemiş olsaydım, daha az takipçisi olan bir hesap kullanırdım,” ifadelerini kullandı. Duruşmada, depremin olduğu gün çok çalıştıklarını ve yardımlar konusunda ciddi bir çaba içinde bulunduklarını vurguladı. “Bu süreçte bir yanlış anlaşılma yaşadım ve bunun sonucunda bir açıklama yaptım,” şeklinde konuştu.
Uğur’un ekibindeki sanıklar Kayacan ve Özdemir de açıklamalarında, attıkları tweetlerle ilgili sorumluluk almadıklarını belirttiler. Müştekilerden biri, tweetlerin yayınlanma süresi boyunca hiçbir müdahale yapılmadığını ve konunun hala çözümlenmediğini belirterek endişelerini dile getirdi.
Mahkeme, olayla ilgili olarak Kahramanmaraş ve Hatay Afet Müdürlüğü’ne bir yazı yazılmasına ve henüz dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine hükmederek duruşmayı erteledi. Duruşma sonrası Uğur, “Delillerimizi sunduk ve durumu açıkladık,” diyerek basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Uğur ve ekibinin halkı yanıltıcı bilgilerle kamu huzurunu bozma suçlamasıyla yargılandığını duyurdu.