Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Zeynep Banu Ramazanoğlu, normal doğumun yenidoğan bebeklerin bağışıklık sistemini güçlendirerek, annelerinin doğum kanalındaki yararlı bakterilerle temas etmelerini sağladığını belirtti. Yapılan araştırmalar, normal doğum ile dünyaya gelen bebeklerin, annelerinin doğum kanalında bulunan faydalı bakterilerle etkileşimde bulundukları için daha zengin ve sağlıklı bir mikrobiyota açısından avantaj sağladıklarını göstermektedir. Sezaryen doğumlarıyla gelen bebekler ise, annelerinin cilt bakterileriyle temas ettikleri için farklı bir mikrobiyota yapısıyla karşılaşmaktadır. Bu durum, bağırsak mikrobiyota çeşitliliğinin azalmasına ve bazı sağlık sorunlarına yakalanma riskinin artmasına yol açabilmektedir. Sezaryen doğum sırasında antibiyotik kullanımı da bebeğin mikrobiyota çeşitliliğini etkileyebilir. Dr. Ramazanoğlu, normal doğumun bebeklerin bağışıklığı üzerindeki olumlu etkilerini vurgularken, “Sezaryen doğumda mikrobiyota farklı bir şekilde oluşmaktadır” dedi.
Bebeklerin dünyaya geldiklerinde vücutlarındaki faydalı mikroorganizmalar ile bağışıklık sistemlerinin güçlendiğini ifade eden Ramazanoğlu, “Mikrobiyota, vücudumuzda ve çevremizde bulunan bakteri, virüs ve mantar topluluklarını ifade eder. Normal doğumla gelen bebekler, annelerinin doğum kanalındaki yararlı bakterilerle tanışarak daha zengin ve sağlıklı bir mikrobiyotaya sahip olmaktadır. Bu bakteri çeşitliliği ise astım, obezite, alerji gibi hastalıklara karşı koruma sağlar. Sezaryen doğumda ise, bebekler annelerinin cildiyle etkileşime girerek farklı bakterilerle karşılaşmakta ve bu durum sağlık risklerini artırabilmektedir” şeklinde konuştu.
Ayrıca emzirmenin önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Ramazanoğlu, “Doğum şekli ne olursa olsun, bebeğin sağlıklı bir mikrobiyotaya sahip olması için anne ile ten teması sağlanmalı ve emzirmeye mümkün olan en kısa zamanda başlanmalıdır. İlk süt olarak tanımlanan kolostrum, bağışıklık sistemini destekleyen çok değerli besinler içerir. Bu nedenle, bebeklerin anneleriyle bir an önce temas etmesi ve anne sütü ile beslenmesi gereklidir. Böylelikle, sağlıklı bir mikrobiyota oluşumu gerçekleşir ve ilerleyen yaşlarda daha güçlü bir bağışıklık sistemi oluşturabilirler” şeklinde sözlerini tamamladı.