Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Esra Acıman Demirel, koku halüsinasyonlarının koku bozuklukları arasında yer aldığını açıkladı. Bu durumun, mevcut bir kokuyu yanlış algılama, olmayan bir kokuyu hissetme veya kötü bir koku algılaması şeklinde kendini gösterebileceğini belirten Demirel, çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebileceğini aktardı.
Demirel, koku bozukluklarının tek burunda veya her iki burunda hissedilebileceğini ve çok farklı sebeplerden kaynaklanabileceğini ifade etti. Kulak burun boğaz hastalıkları, nörolojik ile psikiyatrik sorunların bu durumu tetikleyebileceğini vurgulayan Demirel, koku bozukluklarının multidisipliner bir yaklaşımla ele alınması gerektiği düşüncesinde. Öncelikli olarak bu bozukluğun kulak burun boğaz uzmanları tarafından incelenmesi gerektiğini hatırlatan Demirel, burun iltihapları, polipler, COVID-19 gibi viral enfeksiyonlar, tümörler ve psikiyatrik sorunların koku halüsinasyonlarına yol açabileceğine dikkat çekti.
Koku halüsinasyonlarının bir tür koku bozukluğu olduğunu söyleyen Demirel, “Olmayan bir kokuyu algılamak, mevcut bir kokuyu farklı şekilde hissetmek veya kötü koku hissetmek gibi şekillerde kendini gösterebilir. Koku bozuklukları, tek burunda veya her iki burunda da hissedilme olasılığına sahiptir ve birçok faktörden kaynaklanabilir. Kulak burun boğaz hastalıkları, nörolojik veya psikiyatrik nedenlerle de meydana gelebilir. Bu sorunun titizlikle, multidisipliner bir yaklaşımla değerlendirilmesi gereklidir. Öncelikle mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanının muayenesini almak önemlidir. Burnun iltihaplanması, burun polipleri veya COVID gibi viral enfeksiyonlar koku bozukluklarına neden olabilir. Burnun üst kısmındaki yabancı cisimler ya da tümörlerin etkileri de göz önünde bulundurulmalıdır. Ayrıca, bazı psikiyatrik hastalıklar da koku algısında bozukluk yaratabilir. Örneğin, şizofreni gibi durumların bu açıdan değerlendirilmesi gerekir” şeklinde konuştu.
Demirel, koku bozukluklarının sık yaşanan belirtilerinin çürümüş meyve, kokmuş sebze, bayat yiyecek ve tuvalet kokusu olduğunu dile getirdi. Nörolojik açıdan migren atakları sırasında veya aura olarak adlandırılan baş ağrısı öncesi durumlarda da koku bozuklukları görülebileceğini sözlerine ekleyen Demirel, epileptik nöbetler sırasında ve öncesindeki durumlarda da koku ile ilgili sorunların yaşanabildiğini ifade etti. Özellikle Parkinson hastalığı gibi nörolojik hastalıklarda da koku bozukluklarının yaygın görülmekte olduğunu belirten Demirel, “Bazı hastalar, çürümüş meyve ya da bozulmuş gıda kokusu gibi kötü kokular hissettiklerini bildiriyor. Baş ağrısı öncesinde ise aurada bu koku algısı ortaya çıkabilmekte, bu tür kokular hasta için sinyal olabiliyor. Aynı zamanda nöbet öncesi de kötü bir koku algılayan hastalar, ardından nöbet geçirme durumu ile karşılaşabiliyor” diyerek sözlerini tamamladı.