Gözlük numarasındaki sık değişiklik katarakt belirtisi olabilir, uzmanlar uyarıyor!

Gözlük numarasındaki sık değişimler, katarakt olasılığına işaret edebiliyor. Bu konuda uyarılarda bulunan Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, “Bulanık veya puslu görme durumları, katarakt belirtisi olabilir” açıklamasında bulundu. Uzman, katarakt ve robot destekli tedavi yöntemleri hakkında bilgi aktardı.

Yaşın ilerlemesi göz sağlığını olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak kabul edilir. İlerleyen yaşla birlikte, gözde katarakt oluşma ihtimali artar. “Yaşlanma süreci, göz merceğinin saydamlığını yitirmesiyle birlikte görülen bir sorun olan kataraktın oluşumuna neden olmaktadır. Diyabet, UV ışığına maruz kalma ve genetik faktörler, katarakt gelişiminde etkilidir” diyen Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, merceğin yaşlanma ile birlikte protein birikimi sonucu bulanıklaştığını ifade etti. Ayrıca aile geçmişi, güneşe uzun maruz kalma, diyabet gibi sağlık sorunları ve göz yaralanmalarının da katarakt riskini artırabileceğini belirtti.

**”Erken tanı kritik öneme sahiptir”**

Katarakt belirtilerine dair bilgiler paylaşan Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, “Katarakt nedeniyle kişi, sanki hafif sisli bir ortamdaymış gibi bulanık ya da puslu görme deneyimleyebilir. Parlak ışıkların rahatsız edici hale gelmesi ve gece görüşünün zorlaşması gibi problemler yaşanabilir. Renkler daha az canlı görünür ve bazı durumlarda tek gözde çift görme meydana gelebilir. Görme bozukluğu ilerledikçe gözlük numaralarında sık sık değişim yaşanabilir. Katarakt tedavisinde erken tanı oldukça önemlidir; zamanında yapılan cerrahi müdahale hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde artırmaktadır” ifadelerini kullandı.

**”Yaşla birlikte göz sağlığına özen gösterilmeli”**

Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, “Yaşlanmayla göz sağlığına özen göstermek ve düzenli göz muayenelerini yapmak ihmal edilmemelidir. 40 yaş üstü bireylerde yakını görme için trifokal ya da multifokal lensler en yaygın tedavi yöntemlerinden biridir. Aslında bu yöntem katarakt tedavisiyle benzerlik taşır. Bu yaklaşım sayesinde hastalar hem uzak hem de yakın mesafeyi net görebilirken, lens değişimi ile kataraktın tekrar gelişimine de engel olunur” diye ekledi.

**Robotik lazer ile katarakt tedavisi**

Kataraktın başlangıç aşamasında gözlük veya kontakt lensle yönetilebileceğine işaret eden Doç. Dr. Efekan Coşkunseven, “Ancak katarakt ilerledikçe tedavi genellikle cerrahidir. Katarakt cerrahisinde fakoemülsifikasyon (FAKO) en çok tercih edilen tekniğin başında geliyor. Bu yöntemde gözdeki bulanık lens ultrasonik dalgalarla parçalanarak çıkarılır ve yerleştirilmiş yapay bir lens ile değiştirilir. Bu süreçte bulutlu lens, küçük parçalar haline ayrılarak çıkarılır, ardından bunun yerine intraoküler lens (IOL) koyulur. Ek olarak, robotik lazer destekli katarakt cerrahisi de uygulanabilir. Bu yöntem, lazer kullanarak istenilen açıda ve biçimde gerçekleştirilir. Kesimler için özel bir lazer sistemi kullanılır. Ameliyatın kritik bir aşaması lensi çevreleyen zarın düzgün bir şekilde kesimidir. İşte bu aşama robotik lazerle müəyyən bir boyuttaki pencerenin hızlı bir şekilde açılmasını sağlar. Pencere büyüklüğü, ardından yerleştirilecek lensin konumu açısından son derece önemlidir. Robotik lazer, sertleşmiş lens materyalini parçalara ayırarak işlemi daha hızlı hale getirir ve enerji ihtiyacını düşürür. Eğer gözde astigmat varsa, torik lensler kullanılır ve en önemli nokta bu lensin astigmatın eksenine uygun bir şekilde yerleştirilmesidir. Robotik lazer cerrahisi sırasında iris tanıma ve işaretleme ile lensin doğru konumlandırılması sağlanır. Ayrıca astigmatı düzeltmek için yapılacak kesiler, lazer yardımıyla hızlı ve hassas bir şekilde oluşturulur” şeklinde sözlerini tamamladı.

Yorum yapın