Kahramanmaraş merkezli olarak 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen 7.7 büyüklüğündeki deprem, ülkenin güney bölgelerinde büyük kayıplara yol açtı. Bu afet sonrası Hatay’da görev alan ilk kurtarma ekiplerinden biri olan Erzurum İtfaiyesi, bu süreçte yaşadıkları zorlukları ve çığlıkları unutmadıklarını dile getirdi.
Erzurum Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığına bağlı İtfaiye Şube Müdürü Muhammet Bozdemir, afetlere hazırlıklı olduklarını vurgulayarak, “6 Şubat öncesinde tüm ekipmanlarımız ve personelimizle birlikte her zaman hazır durumdaydık. Erzurum AFAD ve diğer birimlerle birlikte İstanbul’da olası bir deprem için sürekli tatbikatlar gerçekleştiriyorduk. O gün evde bulundum ve sarsıntıyı hissettiğim an hemen arkadaşlarımla temasa geçtim. İtfaiye merkezinde bir araya geldiğimizde bilgi akışına göre hazırlığımızı hızlı bir şekilde yaptık. Hatay’a gitmek üzere yola çıktık ve yoğun kar yağışına rağmen 150’yi aşkın personelimizle arama kurtarma çalışmalarına hemen başladık. İlk kurtardığımızlar arasında bir anne ve çocuğu vardı. Daha sonra, 81 kişiyi canlı bir şekilde, 410 kişiyse hayatını kaybetmiş olarak bulduk. Özellikle Erzurum’dan gelen gönüllü gençler, yardım etmek için yoğun çaba harcadılar. Birlik ve beraberliğimiz her şeyin üstündeydi” ifadelerini kullandı.
Arama kurtarma ekibinin bir üyesi olan Emre Mirzabeyoğlu da Hatay’a seyahatleri sırasında ikinci bir sarsıntı yaşadıklarını aktararak, “Koşarak Hatay’a ulaşmaya çalıştık ve oraya vardığımızda karanlık bir gökyüzü ve şiddetli yağmurla karşılaştık. Ancak sadece insanların çığlıklarını duyabiliyorduk. Enkazdan kurtardığımız insanların, yakınlarını kurtarmamız için bize yalvardığına tanıklık ettik. Ekip olarak hemen dağılarak çalışmalarımıza başladık. Elif apartmanında kurtardığımız Ravza adlı bir kız çocuğu hala aklımda. Her 6 Şubat’ta onu düşünüyorum. Bu zorlu günlerde karşılaştığımız olaylar oldukça etkileyiciydi. Bir ablamız, yemek ikram ederek bize destek oldu, bu da yaşadığımız anların ağırlığını hafifletti” diye belirtti.
Oğuzhan Samancı da Hatay’a vardıklarında yaşananların ciddiyetini daha iyi kavradıklarını ifade ederek, “Soğuk hava ve yağış koşulları altında ilk olarak şehre ulaşan ekip biz olduk. Kalabalıklar oluşmaya başlayınca, yardım isteyen vatandaşlara ulaşmak için çaba harcadık. Elif apartmanında bir kız çocuğu olduğu bilgisini aldık, ancak bina oldukça riskliydi. Buna rağmen içeri girdik ve orada insanlarla bir aile olduk. Dördüncü günde bir bebeği kurtardık; onun, dede tarafından beslenmiş olması bizi derinden etkiledi. Unutulmaz deneyimler yaşadık. Deprem bölgelerinde yorgunluk hissetmiyor, sadece insanların kurtuluşu için düşünüyor ve neler yapabileceğimizi araştırıyorduk. Altıncı ayda bir bebek kurtardık ve daha sonra annesiyle birleştirdik. Bu tür olayları anlamak ya da anlatmak oldukça güç. Rabbim bir daha böyle acılar yaşatmasın.” şeklinde konuştu.