Depresyonun, yaşamın verdiği zorluklara rağmen umut dolu ve sağlıklı bir yaşamaya engel oluşturmadığını vurgulayan Modern Eğitim Bilimci Kamil Vüsal Paşayev, “Uzmanlarla yapacağınız danışmalar, yeni alışkanlıklar edinmeniz ve sosyal çevrenizi zenginleştirecek aktiviteler, sizi karanlık günlerden daha aydınlık bir geleceğe götürecektir” şeklinde konuştu.
Günümüzde yaygın olarak görülen ruhsal sorunlardan biri olan depresyonun belirtilerine, nedenlerine, çeşitlerine ve psikolojik iyileşme süreçlerine dair kıymetli bilgiler sunan Paşayev, bu durumdan muzdarip bireylere iç huzuru bulmaları ve yaşam kalitelerini artırmaları için kritik tavsiyeler verdi. Depresyonun bir tepki, mutluluğun ise sadece bir tavır olduğunun altını çizen Paşayev, “Depresyon, modern yaşamın getirdiği sıkıntılar, biyolojik nedenler ve çevresel faktörlerden kaynaklanan; kişilerin duygusal durumu, düşünce tarzı, yaşam kalitesi, iç huzuru ve sosyal ilişkilerini derinden etkileyen çok yönlü, ciddi bir ruh sağlığı sorunudur. Ancak bilimsel araştırmalar ve klinik gözlemler, depresyon tedavisinin mümkün olduğunu ortaya koyuyor. Bu durumun birden çok sebebi olabilir. Genetik ve biyolojik etkenler, zorlu yaşam koşulları, ekonomik problemler, travmalar, çevresel durumlar, hormonal dengesizlikler, aile içi çatışmalar, iş stresi veya sosyal izolasyon, depresyonun temel nedenleri arasında yer alıyor” dedi.
Depresyon belirtilerine değinen Paşayev, “Sürekli bir üzgünlük hali, hayattan zevk alamama, gerginlik, mutsuzluk, değersizlik ve suçluluk hissi, günlük işlerde yorgunluk ve çaresizlik hissetme, motivasyonsuzluk, sosyal aktivitelerden uzaklaşma, uyku problemleri, gelecekle ilgili kaygılar, konsantrasyon zorluğu ve fiziksel rahatsızlıklar, bu durumun en yaygın belirtileridir. İleri aşamalarda ölüm ve intihar düşünceleri de ortaya çıkabiliyor. Depresyon, çeşitli alt türlere ayrılmakta ve her biri farklı belirtiler gösterebilmektedir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Profesyonel destek ile birlikte depresyon tedavisinin mümkün olduğunu belirten Paşayev, tedavi yöntemlerinin bireyin durumuna ve depresyon tipine göre değişiklik gösterdiğini ifade etti. Psikolog ve terapistlerle görüşmenin önemini vurgulayan Paşayev, “Ciddi durumlarda mutlaka uzman yardımına başvurulmalıdır. Orta ve ağır depresyon vakalarında ilaç tedavisi oldukça etkili olup, antidepresanlar beynin kimyasal dengesini düzenleyerek duygusal durumu iyileştirebilir. Ancak ilaç kullanmadan önce bir uzmana danışılmalıdır ve tedavi süreci uzman gözetiminde yürütülmelidir. Fiziksel aktivitenin ruh sağlığı üzerindeki olumlu etkileri bilimsel olarak gözlemlenmiştir. Düzenli spor yapmak, mutluluk hormonları olan serotonin ve endorfinin salgılanmasına yardımcı olur” ifadelerini kullandı.
Dengeli beslenmenin ruh sağlığı üzerindeki önemi üzerine konuşan Paşayev, “Omega-3 yağ asitleriyle zenginleştirilmiş besinler, beyin fonksiyonlarını destekler. Düzenli ve dengeli beslenmek, ruh halinde istikrar sağlar. Yeterli uyku almak, zihin ve bedenin yenilenmesi için oldukça önemlidir. Uyku kalitesini artırmak için yatak odasını huzurlu hale getirmek, elektronik cihazlardan uzak durmak ve sakinleştirici aktiviteler yapmak faydalı olacaktır. Ayrıca meditasyon, zihinsel dengeyi sağlamak için son derece etkilidir. Kısa meditasyon süreleri, yoğun düşüncelerden uzaklaşmanıza yardımcı olabilir. Derin nefes almak, stresle başa çıkmada etkili bir yöntemdir ve kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar. Sevdiğiniz sosyal aktiviteler ve hobiler, zihinsel iyileşme sürecinde destekleyici bir rol oynar” dedi.
Paşayev, depresyonla başa çıkmak için kararlılığın önemine de değinerek, “İlk adımı atın ve yeni bir başlangıç yapın. Depresyon, yaşamın zorluklarına rağmen sağlıklı ve umut dolu bir hayata ulaşmanın önünde aşılabilir bir engeldir. Bugün bir adım atın, kendiniz ve sevdikleriniz için değişim başlatın. Uzmanlarla yapacağınız görüşmeler, yeni alışkanlıklar ve sosyal çevrenizi zenginleştiren etkinlikler sizi aydınlık bir geleceğe götürecektir. Unutmayın ki, her yolculuk küçük bir adımla başlar” şeklinde sonlandırdı.