Son yıllarda depresyon vakalarının kayda değer oranda arttığını belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Dilek Günaydın, “Bu ruh sağlığı sorunu, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyerek yaşam kalitesini ciddi manada düşürmekte; işgücü kaybı ve fiziksel sağlık problemleri gibi sonuçlar doğurmaktadır” şeklinde açıklama yaptı.
Uzmanlar, depresyonun yalnızca geçici bir üzüntü durumu olmadığına dikkat çekerek, bu hastalığın erken tanısı ve tedavisinin büyük bir önem taşıdığını vurguluyor. Medical Park Ordu Hastanesi Psychiyatri Uzmanı Dr. Dilek Günaydın, depresyonun belirtileri, sebepleri ve tedavi yöntemleriyle ilgili önemli bilgiler sundu.
“İki haftadan uzun sürüyorsa uzman görüşü alınmalı”
Uzun dönemde devam eden ve bireyin duygu durumunu, düşünce yapısını ve davranışlarını olumsuz etkileyen depresyonun, günlük yaşamı zora sokan bir zihinsel sağlık sorunu olarak tanımlandığını dile getiren Uzm. Dr. Günaydın, “İlgi kaybı, umutsuzluk, enerji düşüklüğü gibi durumlarla kendini gösteren bu hastalık, en az iki hafta sürüyorsa mutlaka bir uzmandan destek alınmalıdır” ifadesini kullandı.
“Uzun süreli şikayetler ciddiye alınmalı”
Depresyon belirtilerini detaylandıran Uzm. Dr. Günaydın, “Sürekli üzüntü hali, boşluktan kaynaklanan hisler, günlük aktivitelere karşı ilgi kaybı, uyku bozuklukları, enerji düşüklüğü, dikkat dağınıklığı, iştah değişiklikleri, kendine değer vermeme hissi, suçluluk duyguları ve intihar düşünceleri bu hastalığın belirtileri arasında yer alır. Herkesin belirtileri farklı şekillerde deneyimleyebileceğini unutmamak gerekir. Özellikle uzun süre devam eden belirtiler ihmal edilmemelidir” şeklinde konuştu.
Depresyonun sebepleri ve risk faktörleri
Depresyonun nedenlerinin karmaşık bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Uzm. Dr. Günaydın, çeşitli biyolojik, psikolojik ve çevresel faktörlerin etkili olabileceğini söyledi.
“Biyolojik faktörler arasında genetik yatkınlık, beyin kimyası dengesizlikleri ve hormon seviyelerindeki değişiklikler yer alıyor. Psikolojik etmenler çocuklukta yaşanan travmalar, düşük özsaygı ve olumsuz düşünce kalıpları depresyonu tetikleyebilir. Çevresel faktörler arasında ise ekonomik zorluklar, sosyal izolasyon ve bağımlılık gibi durumlar öne çıkıyor. Bu tür stresli olaylar, depresyon riskini artırabilir; bu nedenle böyle durumlarda profesyonel destek almak elzemdir” dedi.
“Tedavi mümkündür”
Depresyonun tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna dikkat çeken Dr. Günaydın, tedavi sürecinde psikoterapi, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişikliklerinin önemine değinerek şu ifadelere yer verdi:
“Psikoterapi, Bilişsel Davranışçı Terapi gibi uygulamalarla olumsuz düşüncelerin değişimi hedeflenebilir.
İlaç tedavisi, antidepresanlar aracılığıyla beyin kimyasında denge sağlarken, mutlaka doktor kontrolünde uygulanmalıdır.
Yaşam tarzı düzenlemeleri arasında düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, sosyal etkileşimler ve uyku düzeni yer almalıdır.”
“Kendi başına başa çıkmaya çalışmaktansa profesyonel yardım alınmalı”
Uzm. Dr. Günaydın, bireylerin depresyonla kendi başlarına mücadele yerine profesyonel destek almasının önemini vurgulayarak, bu hastalığın ilerlemesi durumunda ciddi sonuçlar doğurabileceğini belirtti. “Erken tanı ve müdahale, hayati bir öneme sahiptir. Depresyon semptomları gösteren kişilerin kendilerini suçlamak yerine bir uzmana ulaşmaları önemlidir. Unutulmamalıdır ki depresyon bir güçsüzlük değil, ruhsal bir rahatsızlıktır. Tedavi edilmediğinde hayatı olumsuz etkileyebilir; doğru tedavi ve destekle tamamen kontrol altına alınabilir” şeklinde açıkladı.