30 yılı aşkın süredir Hatay’da ayakkabıcılık yapan Ramazanoğlu, depreme evinde yakalandı. Kendi çabasıyla dışarı çıkmayı başaran Nusret, bahçede bulunduğu sırada çatıdan düşen parçaların etkisiyle bacağını yaraladı ve uzun bir tedavi sürecine girdi.
Evini ve tüm eşyalarını kaybetmesinin ardından Erzincanlı olan eşinin memleketine dönen Ramazanoğlu, baldızının evinde az bir kira ile yaşamını sürdürdüğünü, bir çocuğu bulunduğunu ve geçimini sağlamak için çantacılık işine devam ettiğini belirtti. Ürettiği çantaların tasarımı ve modeli tamamen kendisine ait. Ramazanoğlu, “Eşim Erzincanlı ve 1992’deki depremi burada yaşamış. Hatay’da tanıştık. Bugün Hatay depremini de yaşadık. Kayınvalidemin evinin bahçesinde kullandığımız odunluğun yerinde küçük bir atölye oluşturdum. Ürettiğim her şey el yapımı fakat kış aylarında soğuk nedeniyle çalışamıyorum. Yaz aylarında komşularım ve onların tavsiyesiyle insanlar çantalarımı satın alıyor. Eşya ihtiyacımı karşılamak ve ailemi geçirmek zorundayım. Sesimi duyurursanız çok mutlu olurum.” ifadelerini kullandı.
“El emeği çantalar herkes tarafından görülmeli” diyen mahalle sakini Yaşar Şahin, “Komşum Antakya’dan deprem sonrası geldi. Engelli olmasına rağmen yaptığı çantaları kendi elleriyle dikip satmaya çalışıyor. Maalesef vatandaşlar genellikle mağaza ürünlerini tercih ediyor. Komşumun el emeği ile ürettiği çantaları herkesin görmesi ve satın alması gerekiyor ki, Nusret de ailesini destekleyebilsin.” şeklinde konuştu.