Teknolojinin gelişimiyle biraz geri planda kalan bakır kaplar, sağlığa olan ilginin artması sonucu yeniden popülerlik kazandı. Uzman görüşlerine göre, bu kaplar suyu pozitif elektrikle yüklemeye yarıyor. Son dönemde yapılan çeşitli çalışmalarda, bakırdan üretilen bardak, sürahi, tava ve tencerelerin oldukça sağlıklı olduğu ve bakteri barındırmadığı ortaya konuldu.
Bakır kaplarda pişirilen yemeklerin sağlığa olan katkılarını vurgulayan bakırcı ustası Yaşar Öztürk, bakır kapların yeniden ilgiyi üstüne topladığını belirtti. Öztürk, “Bakır kapta hazırlanan yemeklerin tadı oldukça farklı. Bu kaplarda yapılan yemekler, hem daha lezzetli hem de daha sağlıklı. Bakır, ısının iletiminde oldukça başarılıdır ve ısıyı eşit şekilde dağıtarak, yaptığınız yemeklerin tadını teflon ve alüminyum kaplardan daha üst seviyeye taşır. Bununla birlikte, bakır kaplar, içindeki zararlı toksinleri yok ederek sağlıklı bir pişirme imkânı sunar. Alüminyum tencerelere kıyasla bakır ürünlerin kalitesi, sağlığı ve uzun ömürlülüğü ön plandadır. Eski yoğurt bakraçlarının mayaladığı yoğurt, diz kapaklarına enerji verirken büyümeyi destekler, cildin güzelleşmesine katkı sağlar, tiroidin düzgün çalışmasına yardımcı olur, bağışıklığı güçlendirir ve kolesterol düzeyini düşürür. Günümüzde birçok kadın, bakır bakraçları depolamak için yer bulmakta zorlanıyor. Geçmişte, kadınlar yoğurdu bakır kaplarda yapar ve üstüne nazardan korunmak için kara çörek otu eklerdi. Tüm yemeklerinizi bakır kaplarla pişirip servis edebilirsiniz. Diğer kaplarla yapılan yemekler ise bakırda pişen yemeklerin lezzetini yakalayamıyor. Bakır kaplar, sağlıklı bir seçenek olup hastalık riski taşımıyor. Bu nedenle bakır ürünlerin kullanımını teşvik ediyoruz” şeklinde ifadelerde bulundu.