Kırıkkale’de açılan Ramazan Sokağı, nostaljik bir hava oluştururken, ziyaretçilerine eğlence ve yöresel tatları sunuyor. Kadınlar, imece usulü ile yaptıkları el emeği ürünlerle aile bütçelerine destek olacak şekilde hem ekonomik katkı sağlıyor hem de dayanışma kültürünü sürdürüyor.
Kırıkkale Belediyesi tarafından Cumhuriyet Meydanı’nda hayata geçirilen Ramazan Sokağı, eğlence ile geleneksel lezzetleri bir arada topluyor. Ziyaretçilere nostaljik bir deneyim yaşatan bu mekan, Ramazan kültürünü yaşatmanın yanı sıra kadınlara da maddi destek olma imkânı tanıyor. tezgahlarında kendi ürettikleri el emeği ürünlerini satan kadınlar, aile bütçelerine katkıda bulunarak önemli bir rol üstleniyor. Geniş bir ürün yelpazesine sahip olan stantlar, yerli halkın yoğun ilgisini çekiyor. Ramazan Sokağı, iftar sonrası ziyaretçilerin akınına uğrarken, çocuklar için oluşturulan oyun alanları ve geleneksel Karagöz-Hacivat gösterileri, eski Ramazanların eğlencesini yeniden canlandırıyor.
Söz konusu kadınlar, bu fırsatlar sayesinde ekonomik bağımsızlıklarını elde ettiklerini söyleyerek, diğer kadınlara ilham verdiklerini ifade ediyor. İHA muhabirine konuşan Yüksel Eroğlu, “Her sabah 5’te başlayıp, 5.30’da buraya geliyorum ve gece 12’ye kadar dayanıyorum. Kadının gücü burada,” dedi.
Çörek stantlarında çalışan Hatice Eroğlu ise, “Biz, kadınlar olarak yaşamın her yerindeyiz. Dünya Kadınlar Günümüz kutlu olsun! Tek başıma iki çocuğuma bakıyorum ve savaşarak mücadele ediyorum. Tüm kadınlara daha fazla çalışmaları için cesaret vermek istiyorum,” şeklinde konuştu.
Seval Eroğlu, “Kadınların her alanda varlığını kanıtlamak için çaba gösteriyorum. Desteğimizle, kadınların toplumda daha fazla yer almasını sağlamalıyız. Kabul etmek gerekir ki kadın tarih boyunca çalıştı ve bu mücadele sürmeli,” diyerek düşüncelerini paylaştı.
Ayşe Koçak, “Bizler çalışıyoruz, tüm kadınların üretken olmasını teşvik ediyorum! Kendilerine güvenmeliler ve herkes bir şeyler üretmeli,” dedi. Ayrıca, kadın emeğinin önemine dikkat çeken Şehniz Coşar, “Kadın yalnızca maddi güç değil, aynı zamanda yaşamın taşıyıcısıdır. Kadın doğası gereği her şeyin bir parçası; sevgiyi, yaşamı ve mutluluğu taşır,” ifadelerini kullandı.