Trabzon’un Ortahisar ilçesinde, Ganita bölgesinde bulunan bir çay ocağının işletmecisi İlknur Memişoğlu, tek başına çay ocağı yöneterek hem kendi geçimini sağlamakta hem de üniversitede öğrenim gören oğlunun eğitim masraflarını karşılamakta. Memişoğlu, çay ocağı işlemenin ilham kaynağının uzun yıllar bu mesleği yapan babası olduğunu belirterek, çay siparişi veren müşterilerin onun çayını getirirken yaşadıkları şaşkınlığa tanık olduğunu ifade etti.
Yaklaşık yedi yıldır çay ocağı işleten 44 yaşındaki Memişoğlu, bu işte yorgunluk hissetmediğini, çünkü yaptığı işi severek yaptığını dile getirdi. Çevresinden aldığı olumlu geri dönüşlerden memnun olduğunu vurgulayan Memişoğlu, “Bu benim aile mesleğim. Babam yaklaşık kırk yıl boyunca çay ocağı işletti. Benim de bu alanda bir fikrim vardı. Daha önce garsonluk ve aşçılık yapmıştım. Rizeli olmam, çay konusunda deneyim kazanmama yardımcı oldu. Bu sebeple çay ocağı işletmeciliğini seçeceğimi düşündüm. İnsanlarla çalışmak her zaman kolay değildir ama işimi sevmem nedeniyle pek yorgun hissetmiyorum. Müşterilerden gelen tepkiler olumlu. Çay siparişi vermeden önce benim kim olduğumdan haberdar olmayanlar, çayı getirirken şaşırıyorlar. Sağlığım elverdiği sürece bu mesleği sürdürmeyi planlıyorum, çünkü burası benim geçim kaynağım. Üniversitede okuyan bir oğlum var ve tüm eğitim harcamalarını bu işten kazandığım gelirle karşılıyorum. İşimi çok seviyorum ancak ekonomik açıdan büyük kazançlar sağlamıyor. Benim düşünceme göre kadın her alanda yer almalıdır; çay ocağı işletiyor, garsonluk yapıyor ya da holding sahibi olsun fark etmez. Kadınlar her yerde olmalı. Tek başıma bu yükün altından kalkmak zorsa da, başka bir seçeneğim yok.” şeklinde konuştu.
Müşterilerden Aziz Yıldız, zamanında kadınların çay ocağı işletmesinin çok zor olduğunu belirterek, “Ara sıra buraya çay içmek için geliyorum; İlknur Hanım’ın çayı çok lezzetli. Bir kadın tarafından işletilmesi oldukça güzel. Bence bu durumun yaygınlaşması gerekiyor. Yıllar önce, bir kadının bu sektörde bulunması çok zordu fakat artık kadınlar bu işte daha fazla yer alıyor.” dedi.
Gülsüm Akbel ise, bayan işletmeciyi görünce direkt içeri girdiğini belirterek, “Çay içmek için geldim. Bayan işletmeciyi görünce rahatlıkla içeri girdim. Çünkü kadınların bulunduğu alanlar genellikle temiz, hijyenik ve güler yüzlü oluyor. Başka birçok çay ocağını geçtim ama buraya girmek istedim, hem destek olmak hem de yakınlık hissetmek için. Eğer bir erkek olsaydı içeri girmekte çekinirdim.” ifadelerini kullandı. Gülsüm Akbel’in eşi İbrahim Akbel de, “Kadın işletmeciler daha güvenilir ve sağlıklı bir iş çıkarıyorlar. Yaptıkları işe gösterdikleri özen harika.” şeklinde sözlerine ekledi.